Özellikle zamanla yarışma isteğimizin artması nedeniyle kolajen son zamanların en çok konuşulan besin temellerinden biri haline geldi. Çünkü cilt bütünlüğünün korunması, saç ve tırnak sağlığı, eklem romatizmaları, eklem kıkırdaklarını eritme çabaları söz konusu olduğunda sayılmaz. Ayrıca kolajen, osteoporoz ve eforda değerli bir rol oynar.
Peki kolajen nedir?
Kısaca kolajen; Vücudumuzun çimentosudur. Doğumumuzdan ölümümüze kadar olan tüm süreçte vücudumuzun yaklaşık yüzde sekseni kolajendir. isim; Kolaj yapmaktan yani yapıştırmaktan gelir.
kolajen ne işe yarar
Kolajen, organlarımızın ve hücrelerimizin birbirine yapışması, dokuların bütünlüğünü sağlaması, dirençli ve elastik olmasında çok önemli rol oynar. Kollajeni tek bir özellik olarak görmek yanlış olur.
Kolajen türleri nelerdir?
Bugüne kadar ortalama olarak yirmiden fazla kolajen tipi tanımlanmıştır ancak Tip 1 kolajen, Tip 2 kolajen, Tip 3 kolajen ve Tip 4-5 kolajen tüm kolajen rezervinin yüzde seksenini oluşturur ve hepsinin farklı görevleri vardır. Tip 1 kolajen ve Tip 3 kolajen daha çok cilt ve doku kolajeni olarak işlev görürken, Tip 2 kolajen kemik ve kıkırdak kolajeni olarak daha belirgindir. Ayrıca Tip 1 kolajen %75 deride, %25 kemik ve eklemde çalışır. Tip 2 kolajen ise %75 eklem ve kıkırdaklarımızı onarırken, cildimize de %25 fayda sağlıyor.
Kollajen desteği sağlayan besinler nelerdir?
Kolajen ihtiyacımızı doğrudan kemik tozları ile karşılamamız mümkün değildir. Yaşadığımız kolajen eksikliğinin temel nedeni; eti kemikten ayırmak. Yani kısık ateşte uzun süre pişen et yemeklerini tencerede bırakıp tavuğun döşünü veya inek veya sığırın sırtını yemeye başlıyoruz. Bu şekilde eti kemik ve kemiğin yanı sıra tendon ve sakatat bileşeni olan tendonları da çıkararak kullanırız. Yani asıl etkenin beslenme şeklimiz olduğunu söyleyebiliriz.
Kollajen bazı nasıl alınmalıdır?
Gelelim en çok merak edilen konulardan biri olan kolajen takviyesini nasıl almalıyız kısmına… Yapacağınız en değerli şey; büyük moleküler yük nedeniyle kolajeni emilebilen büyük kolajen partikülleri yerine kolajen hidrosilatlar, yani kolajen peptitleri kullanmak. Kısaca; Tip 1, Tip 2 veya Tip 3 olsun kolajen takviyesi alacaksanız kolajen peptitlerini tercih etmenizde fayda var. Sebebi; Moleküler yükü 2000, 3000 daltonun üzerinde olan büyük kollajen segmentleri bağırsaklarımızdan emilmez. Bu nedenle yapacağınız ilk şey; bir kollajen peptit olup olmadığını görmek için eser üzerinde olmalıdır. İkincisi, peptit 2-2,5 gramın üzerindedir çünkü günde 2-2,5 gram kolajen kazanırsanız, o kolajen kemiklerinize ve cildinize gider. Boyut ne kadar büyük olursa, yararlanma olasılığınız o kadar artar.
Kollajende nelere dikkat edilmelidir?
Kemik kolajeni veya eklemler için kolajen kullanacaksanız Tip 2 kolajeni tercih etmelisiniz. Ayrıca eserlerin nerede ve hangi standartlarda üretildiğine dikkat edilmelidir. Örneğin içinde şeker ya da özellikle fruktoz varsa kullanmamalısınız çünkü şekerli kollajenin yarardan çok zararı olduğunu söylemek mümkün. İkinci olarak D vitamini, biotin ve çinko içeren kolajen ürünleri tercih etmeli ya da kolajen ürünleri ile birlikte C vitamini kullanmalısınız. Ayrıca kolajen üretimini artırmak istiyorsanız et, et suyu, kemik suyu, kemik tozu yemenize ve içmenize gerek yoktur. Lahana, karnabahar, turp, sarımsak ve soğan gibi kükürtten zengin besinlerin daha fazla tüketilmesi ve C vitamini yönünden güçlü besinlerin yani sebze ve meyvelerin daha sık ve bol tüketilmesi de çok değerli detaylardır. Kollajensiz yaşlanmak, sağlıklı bir yaşam sürmek, hoş bir görünüm sağlamak mümkün ama bu kolay değil. Bu nedenle kolajen konusuna dikkat edilmeli ve bu konuda bilgilendirilmeye devam edilmelidir.
Youtube
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamen yazarların orijinal niyetleridir ve Onedio’nun yayın politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
